Bilim insanları farelere 40 bin yıllık insan DNA’sı enjekte etti: Fark dikkat çekiciydi!

Japon Araştırmacılar Farelerin Genomuna Neandertal Geni Ekledi

Japonya’nın Kyoto Eyalet Tıp Üniversitesi’ndeki araştırma ekibi, farelerin genomuna tek bir Neandertal geni ekleyerek iskelet yapılarında dikkat çekici değişiklikler gözlemledi.

BioRxiv’de yayımlanan bir çalışmada Dr. Ako Agata ve Dr. Tadashi Nomura liderliğindeki ekip, fare embriyolarında kemik ve organ oluşumunu düzenleyen önemli bir gen olan GLI3’ün R1537C mutasyonunu farelere aktardı.

Araştırmacılar, R1537C varyantının Homo neanderthalensis ve Denisovalı atalarında yaygın olarak bulunan bir mutasyon olduğunu belirledi. Bu mutasyon, laboratuvar farelerine CRISPR-Cas12a teknolojisiyle sentezlendi ve aktarıldı. Sonuçlar, mutasyonun sadece protein işlevini bozmakla kalmayıp, gelişim sırasında bazı genlerin düzenlenme biçimini de değiştirdiğini gösterdi.

Denek farelerde kısa sürede çeşitli iskeletsel anormallikler görüldü. Bazı farelerde geniş kafatası yapıları ve erken kranial sütür kemikleşmesi, bazılarında ise asimetrik göğüs kafesi ve skolyoz benzeri omurga eğriliği bulguları saptandı. Ayrıca, mutasyon lomber omur sayısını azaltarak Neandertal bebeklerinde görülen bazı özellikleri andırdı.

Araştırmacılar, farklı fare suşlarında ortaya çıkan değişikliklerin atalarımızın küçük nüfus boyutlarından kaynaklanan gevşek seçilim baskıları ile ilişkili olabileceğini öne sürdü. Ayrıca, moleküler düzeyde yapılan incelemeler, R1537C varyantının Hedgehog sinyal yolunu engellemediğini, ancak GLI3’ün hedef genleri üzerinde nüanslı düzenlemeler yaptığını ortaya koydu.

1000 Genom Projesi verilerine göre, günümüz insan popülasyonlarında %0,8–7,7 arasında değişen sıklıkta bulunan R1537C mutasyonunun modern insan biyolojisini de etkileyebileceği belirtiliyor. Ancak araştırmacılar, bu mutasyonun Neandertallerde pozitif seçilimle mi korunduğunu yoksa genetik sürüklenme ile mi yayıldığını belirlemek için daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Bu çalışma, soyu tükenmiş akrabalarımızın genetik mirasının günümüz memeli biyolojisi üzerindeki etkilerini deneysel olarak gösteren ilk örneklerden biri olarak ön plana çıkıyor. Önceki araştırmalar, Neandertal genlerinin bağışıklık, ağrı algısı ve nörolojik işlevler üzerindeki rolünü incelemişti. Ancak GLI3 R1537C varyantının kıkırdak ve kemik morfolojisine kadar kapsamlı etkileri, türler arası genom katkılarının ince ayarlı sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.

Related Posts

Tıpkı bir krep gibi gözüküyor: Venüs’ün Krep Volkanları’nın sırrı ne?

Gezegenin kavurucu yüzeyinde, ikonik bir hale gelen ve görünümleri sebebiyle zaman zaman doğal olmadığı düşünülen Krep Volkanları’nın sebebi ne?

Google’ın kurucu ortağı Sergey Brin: “Daha iyi sonuçlar için yapay zekayı tehdit edelim”

ChatGPT gibi yapay zeka uygulamalarına bir işlem yaptırırken nasıl davranıyorsunuz? Daha önce ortaya çıkan bir araştırma kullanıcıların büyük bir çoğunluğunun bu konuda kibar davrandığını ortaya koymuştu. Google’ın kurucu ortağı Sergey Brin’in yeni önerisi ise yapay zeka modellerine kibarca hitap eden kullanıcıları şaşırtabilir. Çünkü Google’ın kurucu ortağı, yapay zeka modellerini tehdit etmenin daha iyi sonuçlar verdiğini iddia ediyor.

Jüpiter, bir zamanlar çok daha büyüktü

Güneş sistemimizin en büyük gezegeni olan Jüpiter, bir zamanlar bugün gördüğümüzden bile çok daha büyükmüş. Peki nasıl küçüldü?

iPhone 17 Air’ın inceliğini gösteren sızıntı

iPhone 17 Air’a ait olduğu aktarılan yeni bir görsel telefonun ne kadar ince olacağını gösterdi.

Voyager 1’in 20 yıldır uyuyan motorları yeniden çalıştı

Güneş sisteminin dışında yolculuğuna devam eden uzay sondası Voyager’ın 20 sene ölen motorları yeniden çalışmaya başladı.

116 milyon yıllık kehribarda saklı… Bilim insanları en eski tsunami kanıtını buldu

Bilim insanları, Japonya’nın Hokkaido Adası’nda yaptıkları araştırmalar sırasında, 116 milyon yıl öncesine ait bir tsunaminin izlerine ulaştı. Bu izler, erken Kretase dönemine ait deniz tabanı tortulları arasında keşfedilen “olağanüstü zengin kehribar konsantrasyonlarında” bulundu.